Prof.Dr. Barış AKİN ''NAKİL SONRASI YAŞAM''

2.02.2013 14:16:33

NAKİL SONRASI YAŞAM

Organ nakli yapılmış hastalar kendilerini yeniden doğmuş olarak nitelendirirler ve yepyeni bir hayata başladıklarını düşünürler. Birçoğu ameliyat gününü  “Transplant Doğum Günü” olarak kutlarlar. Transplantınızın  başarısı ile birlikte sizi eskisinden çok daha iyi bir hayat beklemektedir.  Florence Nightingale Hastanesi Böbrek ve Pankreas Nakli Programı Direktörü Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Barış Akin, böbrek transplantasyonu (nakli) sonrası yaşamla ilgili bilgi verdi.


Eve gidiş:
 Transplantasyon sonrasında eve gidiş genellikle mutlu ve duygusal bir olaydır, ancak ilk haftalarda bu mutluluk hissine endişe ve hatta hafif bir depresyon eşlik edebilir. İyileşmenin haftalar süren bir süreç olduğunu anlamak büyük önem taşır. Hem siz, hem de aileniz için, yeni yaşam biçimine alışmak biraz zaman alır; bir organ nakli ile yaşamak zaman gerektiren bir öğrenme sürecidir. Çoğu insan, aktif olduğu takdirde, özellikle de uzun rehabilitasyon sürecini atlatmak için kararlı çaba gösterdiğinde bu durumun üstesinden daha iyi gelmektedir.

Yaklaşık üç ay süre ilk hassas devrenin son bulmasıyla neredeyse bütün karaciğer transplantasyonlu hastalar eski ve hastalık öncesi yaşamlarına geri dönerler. Nakledilmiş bir organla yaşayanları etkileyecek olası sorunlara rağmen, transplantasyon geçiren hastaların çoğu normal bir yaşam tarzına yeniden kavuşurlar. Çalışırlar, bir aileye sahip olurlar, çocuk yetiştirirler ve toplumda yaralı bir rol oynarlar. İyileşme dönemi haftalarca sürebilir. Bunu kısaltmak sizin elinizdedir.

Perhiz ve Beslenme: Transplantasyon öncesinde uzun bir zaman hasta kaldınız ve muhtemelen çok kilo kaybettiniz. Bu yüzden, düzenli olarak yemek yemek, iyileşme döneminizin önemli kısmını oluşturur. Sağlıklı  ve dengeli beslenme bir beslenme tekrar ayağa kalkmanıza yardım edecektir. Erken dönemde kilo almak için bol yemek gerekirken 6-8 ay sonrasında fazla kilo almak bir problem haline gelebilir. Özellikle kortizon kullananların neredeyse hepsinde yaşanan etkilerden biri iştahta belirgin bir artıştır. Böylelikle , kilo alma, birçok transplantasyon hasta için ciddi bir uzun dönem sorunudur ve kilonuz ile kan şekerinizi kontrol altında tutmak için az yağlı ve az şekerli bir perhize ihtiyaç duyabilirsiniz. İhtiyaçlarınızı karşılamaya yönelik dengeli bir perhiz sağlayacak bir yeme- içme planı oluşturmanıza  yardım etmesi için bir beslenme uzmanına danışınız.

Perhiziniz aşağıdakileri içermelidir: 
- Meyveler 
- Sebzeler 
- Taneli tahıllar ve ekmekler 
- Az yağlı süt ve süt ürünleri yada diğer kalsiyum kaynakları 
- Yağsız etler, balık, kümes hayvanları yada diğer protein kaynakları 

Beslenmenizde Dikkat Edeceğiniz Noktalar: 
- Her gün tartılın 
- Öğün aralarında kek ve bisküvi gibi şekerli abur cuburlardan kaçının 
- Acıktığınızı hissettiğinizde biraz meyve yada  sebze (düşük kalorili) yiyin. 
- Her gün yaklaşık iki litre sıvı almaya çalışın. Bu böbrekleriniz için yaralıdır ayrıca vücudunuzdan atıkları atmaya yardım eder. Şişe suyu , bitki çayları, az yağlı pastörize süt ve meyve suları uygun seçeneklerdir. 
- Her zaman taze meyveleri yıkayın ve soyun. 
- Patates gibi toprakta büyüyen sebzeler her zaman soyulmalı ve kaynayan suda kaynatılmalıdır. 
- Sebzeleri düdüklü tencerede pişirmek, bunların içerdiği vitaminleri koruyacaktır ayrıca zaman ve elektrik tasarrufunun da iyi bir yoludur. 
- Marul gibi çiğ sebzelerin çok iyi yıkandığından emin olmadan yemeyin. 
- Pastörize olmayan sütten yapılmış peynir yemeyin, küflü peynirlerden kaçının. 
- Süt , peynir, yağ ve yoğurt gibi ürünleri her seferde az miktarda satın alın; böylece onları taze olduklarında yiyebilirsiniz. Kilonuz ile kan şekerinizi kontrol altında tutmak için az yağlı ve az şekerli bir perhize ihtiyaç duyabilirsiniz.

Tuz ( Sodyum ): Kortizonların diğer bir yan etkisi de vücudunuzun  tuz depolanmasına neden olmasıdır. Bu, vücudun su tutmasına ve yüksek kan basıncına sebep olabilir. Tuz alımını kısıtlamalısınız. Bunun için; 
- Yemek pişirirken az tuz kullanın 
- Pişmiş yemeğe tuz eklememeye çalışın 
- Patates cipsi gibi tuzlu gıdalardan sakının. 
- Konserve gıdalardan kaçının (bunlar genelde çok tuz içerirler) 
Kortikosteroidler vücudunuzun tuz depolamasına neden olur.

Transplantasyon sonrası Diyabet hastalığı 
Bazı hastalarda organ nakli sonrası kan şekerinde yükselme gözlenebilir. Organ nakli sonrasında gelişen diyabet (şeker) hastalığı başta kortikosteroid olmak üzere kullanılan bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlara ve hastanın beklide nakil öncesi bulunan bozulma sınırında olan vücut kan şekeri kontrolü mekanizmalarına bağlıdır. Nakil sonrası kan şekeri yüksekliğinde geçici ya da kalıcı olarak insülin tedavisi kullanmak gerekebilir. Nakil sonrası kan tetkikleri yaptırırken açlık kan şekerini de ölçtürerek diyabet gelişmesi açısından kontrol de yapılmaktadır. 

Egzersiz: Fiziksel faaliyetler , vücudu olduğu kadar ruhu da canlandırır. Düzenli egzersizlere katılan hastalar bunun genel iyi olma duygusunu pekiştirdiğini ve çalışmak, eğlenmek ve kişisel ilişkiler için daha fazla enerjiye sahip olduklarını söylerler. Egzersiz aldığınız kiloları yakar, böylece kilonuzu kontrol altında tutmanıza yardım eder. Uzun bir hastalık dönemiyle güçsüzleşen kaslarınızı güçlendirmek için günlük egzersiz yapmak önemlidir. Egzersiz programınız kademeli olarak gelişmelidir ve egzersiz düzeyinizi yavaş yavaş artıran bir program olmalıdır. Bu yolla , vücudunuzda incinme  yada ciddi sakatlığa yol açmaksızın egzersizin bütün yararlarını elde edeceksiniz. En iyi egzersiz yürümedir. Özellikle güzel ve temiz havalarda yapılan yürüyüşler sizin daha iyi uyumanızı bağırsaklarınızın  daha iyi çalışmasını sağlar. Merdiven çıkmak da egzersize başlamak için iyi bir yoldur; fakat aşırıya kaçmamaya özen gösterin ve yorulur yorulmaz  dinlenin. Kısa zamanda gücünüze tekrar kavuştuğunuzu fark edecek ve diğer egzersiz biçimlerini deneyebileceksiniz. Bisiklete  binme, yüzme ve yürüme, genel kas gücünüzü artırmak için çok yararlıdır ve her şey yolunda giderse ameliyattan sonra üç ay gibi kısa bir zamanda  tenis ve jogging gibi diğer hobilere yönelebilirsiniz. Ayrıca egzersiz  yaparak ilaç yan etkilerinden olan kemik erimesi ile de başa çıkabilirsiniz. Herhangi bir egzersiz programına başlamadan doktorunuz yasa transplantasyon ekibinize danışmayı unutmayınız. Sizin için en iyi egzersiz programını önerebileceklerdir. Yürüyüş en iyi egzersizdir.

Uyarı: Aşağıdaki semptomların herhangi birini görürseniz, doktorunuzun tavsiyesine kadar egzersizlerinizi durdurun yada erteleyin: 
- Göğsünüzde, boynunuzda ya da çenenizde ağrı yada basınç 
- Uykusuzlukla bağlantılı olmayan aşırı yorgunluk 
- Alışılmadık nefes darlığı 
- Egzersiz sırasında veya sonrasında baş dönmesi, sersemlik 
- Transplantasyon sonrası ortaya çıkan , egzersiz sırasında veya sonrasında sürekli hızlı veya düzensiz nabız.

Araba Kullanma: Transplantasyonu izleyen ilk dört hafta içinde araba kullanmanız yasaktır. 
Alkol: Alkol karaciğer tarafından parçalanıp karaciğer hasarlarına sebep olabileceği için alkollü içeceklerden uzak durmalısınız. 
Sigara Kullanımı: Sigarayı kesinlikle bırakın! Sigara yalnız sizin için değil herkes için  zararlıdır. Yardıma gereksinim duyuyorsanız, doktorunuza başvurunuz o size gereken yardımı verecek ekiple tanıştıracaktır.

Cinsel Faaliyet: Başarılı transplantasyonlardan genellikle birkaç ay sonra kendinizi yeteri kadar iyi hissettiğinizde cinsel faaliyetlerinize tekrar başlayabilirsiniz. Erkeklerin çoğu cinsel güçlerini tekrar kazanırlar ve kadınların çoğu ameliyattan birkaç ay sonra menstruasyon döngülerinin normale döndüğünü görürler. Bununla birlikte, bazı ilaçlar, cinsel fonksiyonu azaltabilir. Bir sorunla karşılaşırsanız, doktorunuz ya da transplantasyon ekibinizden yardım isteyebilirsiniz.


Soğuk algınlığı veya herpes gibi enfeksiyona sahip olmadığı sürece birini öpmek sorun yaratmaz. Her iki tarafından cinsel birleşmeden önce sonra kendilerini su ve sabunla iyice yıkamaları önerilir. Bağışıklığı baskılayıcı ilaçların bazıları doğum kontrol haplarının etkinliğini azaltması sebebiyle bu hapları kullanmanız tavsiye edilmez. Spiral gibi rahim içi araçlar da artan enfeksiyon riski yüzünden pek tavsiye edilmez. Prezervatifler hem enfeksiyonu hem de istenmeyen gebelikleri önlemenin en uygun yoludur. Diyaframlar da bir diğer seçenektir. Bazı kadınlar bu seçim hakkında jinekologlarına danışabilir. Kendinizi yeteri kadar iyi hissettiğinizde cinsel faaliyetlere yeniden başlayabilirsiniz.

Üreme: Birçok erkek, transplantasyon sonrası çocuk sahibi olmuş ve çok  sayıda kadın da sağlıklı çocuklar doğurabilmişlerdir. Kadınlar , aile sahibi olmaya yönelik isteklerini doktorları yada transplantasyon ekibinin bir üyesiyle tartışılmalıdır. 
Normal hamile kalmadan önce en az bir yada iki yıl beklemelisiniz. Dahası , iyi bir karaciğer fonksiyonuna sahip olmanız, sizin yada bebeğinizin sağlığını tehdit edebilecek herhangi bir hastalığa sahip olmamanız ve düşük dozda bağışıklığı baskılayıcı bir tedavi görüyor olmanız gerekmektedir.

Tatil: Ülkenin yada dünyanın farklı yerlerine seyahat etmenizi engelleyecek hiçbir sebep yoktur; fakat sağduyunuzu kullanın ve pis gıda  yada suların bulanabileceği ve yetersiz sağlık koşullarının olabileceği yerlerden kaçının. Herhangi bir tatile çıkmadan önce seyahat planlarınızı doktorunuza bildiriniz. Bütün gezi boyunca yeterli olacak kadar ilaç almayı unutmayın ve size ulaşılabilecek bir adres bırakın. Seyahat boyunca yanınıza yeterli miktarda ilaç alınız.

Aşılar: Hiçbir canlı yada atenue(zayıflatılmış) aşı olmamalısınız ( Ağızdan çocuk felci, kızamık gibi). Tetanoz gibi ölü ya da inaktif virüs aşılarını olabilirsiniz fakat herhangi bir aşı olmadan mutlaka doktor ya da transplantasyon ekibinizi bundan haberdar etmelisiniz. Son baharda grip aşısı (canlı olmayan aşı) olmanız sizin kış boyunca olabilecek grip salgınlarından koruyabilir. Bu sebeple son bahar dönemine girerken doktorunuza bu konuyu danışabilirsiniz.

Ev Hayvanları ve Bitkileri: Artan enfeksiyon riski yüzünden ev hayvanları normalde önerilmemektedir. Ancak birçok insan için bir ev hayvanını okşayabilmek ve ona bakabilmek iyileşme sürecini hızlandıran önemli bir faktördür.  Balıklar, sürüngenler ve küçük kemirgenler en düşük enfeksiyon riskine sahiptirler. Köpekler de diğer bir seçenektir ve kısa tüylü bir cinsi temiz tutmak daha kolaydır. Toksoplazmosis enfeksiyonu yüzünden kedilerden sakınılmalıdır ve kuşlar da, Stafilokok bakterisi taşıdıkları için önerilmezler.

Eğer bir evcil hayvanınız varsa, onun dışkısı ile temas etmekten kaçınmalı ve kafesleri temizlerken lastik eldiven giymelisiniz. En iyisi, bu işi yapmasını başkasından istemektir. Hayvanınızın elinizi ya da yüzünüzü yalamasına izin vermeyiniz; fakat bu kazayla olursa bu bölgeyi hemen su ve sabunla yıkamalısınız. Hayvanınızın yapay kemik , oyuncak, yemek tası gibi gereçlerini temiz ve sizin eşyalarınızdan uzak tutunuz. 
Saksılı ev bitkileri toprak mikroplarından kaynaklanan enfeksiyon tehlikesi nedeniyle önerilmez. Yüksek enfeksiyon riski sebebiyle , transplantasyonun ilk yılı içinde bahçe, tarla ve toprak işleriyle uğraşmamalısınız. Daha sonra bahçeyle az az uğraşabilirsiniz; fakat bitki dikimi yada yaprak toplamak gibi işlerden sakınınız ve her zaman eldiven giyiniz.

Ev Temizliği: Banyo ve mutfağı özellikle de buzdolabını düzenli olarak temizlemelisiniz. Özel dezenfektanlar gerekmez. Normal ev deterjanları ve sıvı ovma sabunları yeterlidir. Diğer odalarda alışageldiği gibi temizlemeli ve yatak takımları haftada bir değiştirilmelidir. Ev hayvanları beslemeyi önermiyoruz. Saksılı ev bitkilerinden kaçınınız. 

Yorumlarınız


Haberin okunma sayısı : 4236
Önemli not: diyalizmerkezleri.org, siteye alınan haberlerin içeriği hakkında sorumluluk kabul etmez. Haberi orjinal kaynağından yargı yolu ya da karşılıklı rıza sonucu kaldırtmışsanız, sitemize başvurarak haberin sitemiz içeriğinden de kaldırılmasını sağlayabilirsiniz. Haberlerde gizli reklam bulunması olasılığı vardır.

Diğer Haberler